Gelecek Partisi, Sedat Peker’in iddialarına ilişkin aralarında Süleyman Soylu, Mehmet Ağar ve Nurettin Canikli’nin de bulunduğu 22 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu.
ERKEN HABER - Ankara Adliyesi'ne giden Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün ve Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu Başkanı Şenol Gürşan ile çok sayıda partili suç duyurusu dilekçesini verdi.
Gelecek Partisi'nin suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
savcılık tarafından re ’sen tespit
edilecek diğer şüphelilerin işledikleri suçlar haklarında kovuşturma başlatılması için gerekli
soruşturmanın ivedilikle etkin ve kapsamlı bir şekilde yapılması talebimiz hakkında.
AÇIKLAMALAR :
A) Sedat PEKER’in iddia ve ifşalarına ilişkin olarak;
1-) 2021 yılı Nisan ayı başından itibaren Youtube sosyal medya sitesindeki https://www.youtube.com/user/pekersedat adresindeki Youtube hesabından ve son zamanlarda @delicavus_nth kullanıcı isimli twitter adresinden videolar ve yazılı açıklamalar yayınlayan Sedat Peker, devlet yetkilileri ve mafya ilişkileri hakkında beyan, iddia ve kendisinin de içinde yer aldığını ifade ettiği suçlar yönünden itiraflarda bulunmaktadır. Bu kapsamda halen İçişleri Bakanlığı görevini sürdüren Süleyman Soylu, milletvekilleri Tolga Ağar ve Zehra TAŞKESENLİOĞLU’nun görevleri ile ilgisi bulunmayan konularda suç oluşturan eylemlerde bulunduklarını somut delilleri ile iddia ve ispat etmektedir. Sedat Peker, adı geçen kişiler ile birlikte dilekçede belirtilen ve isimleri henüz tespitedilmeyen başka kişilerin de çok çeşitli sayıda suça iştirak ettiğini, birçok suçun işlenmesine yardım edildiğini, devletin önemli kademelerinde olan ve suç örgütleri ile ilişkisi olan şüpheliler ile ilgili itiraflarda bulunmuştur.
2-) Sedat Peker, Mehmet Ağar hakkında suç örgütü liderliği yaptığını, çeşitli suçlarda azmettirici olduğunu, uyuşturucu ticareti yaptığını, Emniyet Genel Müdürü ve İçişleri Bakanı olduğu dönemlerde işkence suçlarına göz yumduğunu, birçok kişinin “faili meçhul” cinayetlerle öldürülmesinde sorumluluğu olduğunu ileri sürmüştür. Keza Kıbrıs’ta işlenen Kutlu Adalı cinayetinde Korkut Eken’in sorumlu olduğunu, kardeşi Atilla PEKER’in bu eyleme katılmak için Korkut EKEN’le birlikte Kıbrıs’a gittiğini, Mehmet Ağar’ın bu olaydan haberdar olduğunu belirtmektedir. Mehmet Ağar’ın oğlu ve halen Elâzığ milletvekili olan Tolga Ağar’ın ise bir kadını darp ettiğini sonrasında cinsel saldırıda bulunduğunu ve bu kadının olaydan hemen sonra öldürüldüğünü iddia etmektedir.
3-) Sedat PEKER, Binali YILDIRIM’ın oğlu ErkamYıldırım’ın uluslararası uyuşturucu ticaret ağı kurup Venezüela’ya gittiğini Babasının nüfuzunu kullanarak uyuşturucu ticareti yaptığını iddia etmiştir. Binali Yıldırım da “Oğlum Venezüella’ya maske ve test kiti yardımı götürdü” diyerek oğlunu aklamaya çalışmasına rağmen şüpheli ErkamYıldırım’ın Venezüella’ya gittiği döneme ait gümrük kayıtlarında ziyaretin öncesini de kapsayan üç aylık dönemde Türkiye’den Venezüella’ya hiçbir maske veya test kitisevkiyatı yapılmadığı ortaya çıkmıştır. Sedat PEKER’in iddia ettiği tarihlerde şüpheli Erkam Yıldırım’ın Venezüella da olduğu ve Türkiye-Venezüella Parlamentolar Arası Dostluk Grubu ile birlikte Venezüella’nın başkenti Karakas’ta çekilen fotoğraflarla sabittir. Ayrıca rotası Türkiye olan gemilerde ve Türkiye de ki birçok limanda ismi geçen başta şüpheli ErkamYILDIRIM ve diğer şüphelilerin uyuşturucu şebeke ağını yönettiği iddia edilmiştir. Tüm bu hususlar ışığında şüpheli Erkam YILDIRIM’ın Uyuşturucu Madde Ticareti yapmak ve Uluslararası suç örgütü kurma suçlarından yargılanması için gerekli tahkikatın yapılması gerekmektedir.
4-) Sedat Peker’in kişisel Youtube hesabındaki videolarda(kendi ifadesiyle); “Mehmet Ağar’ın derin devletin başı olduğunu, Mehmet Ağar’ın çeşitli resmi görevlerde bulunduğu 1990’larda insanları çocukları ve eşleri üzerinden korkuttuğunu, Mehmet Ağar’ın BodrumYalıkavak Marina’ya hukuksuz biçimde el koyduğunu, Sedat Peker’e 24 saat süreyle koruma verildiğini, emniyetin organize suçlarla mücadele biriminin soruşturmadosyalarında usulsüzlükler yaptığını; Ak Parti Elazığ Milletvekili Tolga Ağar’ın Beykoz Konakları’ndaki evinde kokain kullandığını ve başkalarının da kullanması için yer temin ettiğini, Tolga Ağar’ın Beykoz Konakları’nda bir silahla ateş ettiğini ve Mehmet Ağar’ın bu suçları örtbas ettirdiğini, Tolga Ağar’ın Yeldana Kaharman’a tecavüz ettiğini ve Yeldana Kaharman’ın olayın ertesi günü şüpheli şekilde ölü bulunduğunu, Kolombiya’dan İzmir Limanı’na gelecek bir gemide 4900 kg kokain yakalandığını, bu gemiyi Türkiye’de bir kimya firmasının teslim alacağını, Mehmet Ağar ve kendisinin eski yardımcısı olan eski bir milletvekilinin bu işlerin sahibi olduğunu, Mehmet Ağar döneminde 1990’larda emniyette insanların yanlarındaeşlerinin soyulduğunu, Mehmet Ağar’ın KKTC’de 1996’da Kutlu Adalı’nın cinayetine ilişkin bilgi sahibi olduğunu, Ak Parti MKYK’da bulunan bir milletvekilinin kendisine gelerek gözaltında bulunan bir kişiyi dövdürmelerini istediğini, Mehmet Ağar’ın Mübariz Mansimov’u öldürtmek için Guli lakaplı Nadir Salifov isimli kişiyi Türkiye’ye getirttiğini, Panama’da 600 kg kokain yakalandığını ve bunun Türkiye’ye getirildiğini, Süleyman Soylu’nun Sedat Peker’e akrabasını yollayarak kendisi hakkında savcılık dosyasının hazırlandığını, tehlikeli bir durum olursa kendisine haber edeceğini söylediğini, Süleyman Soylu’nunkendisine koruma polisi verdiğini ve bunun süresini uzattığını, Silivri Emniyet Müdürü’nün intihar olayı ile ilgili Süleyman Soylu’nun bilgisinin bulunduğunu, haklarında FETÖ PDY terör örgütünden dolayı işlem bulunanların, buişlemlerden kurtulmak için malvarlıklarının yarısını başkalarına devrettiklerini, Soylu’nun danışmanı Ali Faik Hacıoğlu’nun bakan danışmanı ücretiyle 1.600.000 TL’lik arabası olduğunu ve 5.000.000 TL’lik ev yaptırdığını,Süleyman Soylu’nun akrabası Sadık Soylu isimli kişinin sürekli bakanlığa gittiğini ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda imar geliştirmelerinin Sadık Soylu’dangeçtiğini, Mehmet Ağar’ın Emir Sarıgül’e eşiyle ilgili bir kaset verdiğini ve boşanmalarına neden olduğunu, Mehmet Ağar’ın Altınbaşlar’ın malvarlıklarına el koymak için AliAltınbaş’ı ve Sofu Altınbaş’ı gözaltına aldırdığını,Kolombiya’da yakalanan uyuşturucuların İzmir Limanı’nagetirileceğini, İzmir, Muğla ve Mersin’in adeta Mehmet Ağar’ın tapulu malı olduğunu, Ataşehir’de bir uyuşturucu satıcısının öldüğünü, Mehmet Ağar’ın bu olayla ilgisi olduğunu, AKP’liler tarafından Hürriyet Gazetesi’ne 2015 Eylül ayında yapılan saldırıyı kendisinin organize ettiğini, AKP’li bir milletvekilinin “Bizim gençlik kolları bu işleri bilmez” diyerek kendisinden ricacı olduğunu ve saldırıyı gerçekleştirmeye yardımcı olduğunu, Nevzat Kaya isimli kişiye ait araçta Süleyman Soylu’nun oğluna ait plaka tahsis edildiğini, bir uyuşturucu operasyonundan önce bu plakanın tahsisinin iptal edildiğini, Süleyman Soylu’nun oğlu Engin Soylu’nun, Nevzat Kaya’ya 5 milyon dolar verirsen bu operasyondan senin ismini çıkarırız dediğini, bu operasyon için Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonudenildiğini, operasyonda hiç uyuşturucu yakalanmadığını, söz konusu operasyon neticesinde Süleyman Soylu’nun oğlu Engin Soylu’nun dosyadaki şüphelilerden para topladığını, Resul isimli organize suçlardan sorumlu emniyet genel müdür yardımcısının bu operasyonu yönettiğini, Süleyman Soylu’nun Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’ı takipettirdiğini, Kolombiya’da kokainin yakalanması nedeniyle Türkiye’ye Güney Amerika’dan gelen kokainin güzergahı için yeni bir rota oluşturulmak istendiğini ve bunun için Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın Venezuella’yagittiğini, bu işlerin para transfer işlerinin KKTC’de bulunan Halil Falyalı isimli kişi aracılığıyla gerçekleştiğini, ErkamYıldırım’ın bu kişi ile yakın ilişkisi olduğunu, Mehmet Ağar’ın bu işlerin ortasında olduğunu, Emniyet Genel Müdürlüğü zamanında uyuşturucu ticaretine gözyumduğunu ve rüşvet aldığını, Uğur Mumcu’nun şehit edildikten sonra yanına ilk gelenin Mehmet Ağar Olduğunu, Bayırbucak Türkmenlerine malzeme yardımları götürülmesi önerisinde bulunulduğu, kendisine de ek tırlar verileceği, bu ek olarak gönderilen araçların içerisinde silah bulunduğu, MİT ve askerin haberi olmadığı” yönünde iddialarda bulunmaktadır.
5-) Videolardaki kayıtlarda ve twitter açıklamalarındaşüphelilerin bir kısmının örgüt faaliyeti çerçevesinde cinsel saldırı, insan öldürme, işkence, uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı gibi suçlar işledikleri iddia edilmektedir. Sözkonusu videolarda ve yazışmalarda uluslararası bir suç şebekesinin devlet içerisindeki örgütlendiği ve isnat edilensuçların Sedat Peker’in işaret ettiği kişiler tarafından gerçekleştirildiği iddia edilmektedir. Beyanlarda geçenhususların ayrıntılı bir araştırmaya tabi tutulması ve suç ve suçluların ortaya çıkarılması kamu vicdanının tatmin edilmesi bakımından da tartışmasız bir gerekliliktir.
6-) İddialardan bir diğeri de hala İçişleri Bakanlığı görevini sürdüren Süleyman SOYLU'nun da ileri sürmesi ile gerçekliği kanıtlanan ''Ayda 10 bin dolar alan milletvekili'' hususudur. İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU'nun; ''Sedat PEKER'denayda 10 bin dolar alan siyasetçi var.'' söylemi üzerine Sedat PEKER'in; ''Benim her ay 10 bin dolar yolladığım bir milletvekili yok, daha çok yolladıklarım var. Bana 10 bin doları nasıl yakıştırdınız siz. Ben aç kalırım, açıkta kalırım yine herkesten çok para veririm. 10 bin dolar da yalan, belge yok, dekont yok. Ama daha büyüklerini yolladım, çanta çanta.'' ve ''Metin Abi’yi (Metin KÜLÜNK) rezil etmeyeceğim. AK Parti’nin seçim zamanlarında dağıttığı kahve var ya, hepiniz içtiniz ya. Tarihi Beyoğlu Kurukahvecisi benimdi o. Hani ben pislik mafyaydım. Onlarca milyon liralık kahveyi benden alıp dağıttınız, 1 lira mı verdiniz. Verdiyseniz hani fatura? Yazıklar olsun size. Düşmanlığınız bile kahpece. Bir özür bekledim lan, olayı buraya siz getirdiniz. Dönmek yok artık, ölmeden size de rahat yok.", ''konuda ismi geçen, duyan bir iki iş adamı arkadaşı var. Üçümüz birlikte 300 bin lirayı ödeyelim. İş paraya gelince tabii hiç kimse ödemedi, ben ödedim. Tapuyu aldık, verdik. Biz para verdik mi böyle veririz. Almanya’da dernekler var ya, iyi arkadaşlar, ben onları seviyorum, mesela onlara rica ederdi para yollar mısın diye, el altından onlara para verilirdi. Ama öyle her ay giden 10 bin yok. Seçim zamanı geldiğinde arabasına para bırakırdık. Ya şimdi ben böyle deyince diğer milletvekili tanıdıklarım da lan bizi de, lan oğlum biz kimseyi söylemeyiz." şeklindeki beyanları ile AK Partili 24., 25. ve 26. dönem milletvekili Metin KÜLÜNK'e seçim dönemleri de dahil olmak üzere yüksek miktarlarda para verdiğini ve bu olayı öğrenen başka milletvekillerinin de aynı hususta talepleri olduğunu ileri sürmüştür. Söz konusu iddiaların gerçeği yansıttığının en önemli delillerinden biri de iddiaların ardından İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU'nun, TBMM Başkanı Mustafa ŞENTOP ile biraraya gelmesidir. Daha sonra İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU; iddialar ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kendisini davet ettiğinde “siyasilere verilen on bin dolar ile ilgili” ifade vereceğini TV ekranlarında ilan etmiştir.
7-) SBK Holding'in kurucu CEO'su olan, Türkiye’deki şirketlerine ve tüm mal varlığına mahkeme tarafından el konulan, eşi ile birlikte ülkeyi terk eden ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yargılanan Sezgin Baran KORKMAZ ile ilgili Sedat PEKER'in iddiaları da, iddiaların merkezinde yer alan şahısların ülke yönetiminde bulunan şahıslar olması sebebiyle soruşturulması gereken bir başka husustur. Zira Sedat PEKER’in açıklaması; ''Bütün kayıtlar çıkacak. Sezgin Baran Korkmaz, 6 Aralık’ta yurtdışına gidiyor. İçişleri Bakanı, Organize Suçlar Daire Başkanı’nı telefonla arayıp, hakkında 6 aydır dosya hazırlanan adamı İçişleri Bakanlığı’na çağırıyor ve görüşüyor ve yurtdışına çıkmasını söylüyor. Bu 45 milyonu kabul etti ya Sezgin Baran, ne yapsın devlet var karşısında. Oteli de istediler. Böyle bir namussuzluk olur mu? Siz muhaliflere baskıyı kuracaksınız, 5 Aralık’ta Sezgin Baran Korkmaz İçişleri Bakanlığı’na geldi mi kamera kayıtlarını çıkarın. 6 Aralık’ta yurtdışına çıkmış mı? Sezgin Baran Korkmaz bakıyor her şey elden gidecek, dönmüyor. 28 Aralık’ta operasyon yapıyorlar. 29 Aralık da 45 milyon doların ödenme günü, haciz olacak o gün. Karısını gözaltına alıyorlar. Bu Veysi..(Abdurrahman Veyis ATEŞ) Ben olayı toparlayayım diye arayan da bu Veysi. Aranan adamın oteline gidip kalıyorsun, on binlerce, yüzbinlerce Euro hesap hiçbiriniz ödemiyorsunuz sonra adamı gasp ediyorsunuz. Mehmet Ağar’dan öğrenmiş bu taktiği. Siz bu adamın arkadaşı değil misiniz? İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı izin vermiyor, Cumhurbaşkanına gidiyor, haberiniz varmış. Haberim yok diyor. Hangi savcı hangi hakim kaldı hepsinin listesi bende." şeklinde olup bahsedilen kişi ve hususlarla alakalı soruşturma yapılması gerekmektedir.
8-) Son olarak 27.08.2022-28.08.2022 tarihlerinde gündeme gelen ve ülke kamuoyunda büyük yankı uyandıran iddialar da mutlaka soruşturulmalıdır. Sedat PEKER'e ait olduğu bilinen sosyal medya uygulaması Twitter üzerinden ''@delicavus_nth'' kullanıcı ismiyle yapılan paylaşımlarda Sermaye Piyasası Kurulu eski başkanı Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU, AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra TAŞKESENLİOĞLU, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Serkan TARANOĞLU ve Eski Başbakan Binali YILDIRIM'ın danışmanı Salih ORAKÇI ile kurdukları ileri sürülen rüşvet ağı ile ilgili iddialar bulunmaktadır. Bu iddialarda Sermaye Piyasası Kurulu’nun gözetim, denetim ve desteği altında faaliyet gösteren firmaların SPK’daki iş ve işlemlerinin yerine getirilmesi için firma sahiplerinden yüksek meblağlı bedellerin alındığıWhatsApp konuşması, danışmanlık sözleşmesi ve MarkaYatırım Holding'in sahibi Mine Tozlu SİNEREN’in beyanları ile sabit hale gelmiştir. Şüphelilerin whatsapp içeriklerinden, Cumhurbaşkanlığında Başdanışmanlık görevini yürüten Korkmaz KARACA’nın da benzer suçlara iştirak etmiş olduğu ortaya çıkmıştır.
Marka Yatırım Holding sahibi Mine Tozlu SİNEREN'in şirketi ile ilgili ileri sürdüğü taleplerinin yerine getirilmesi için 12 Milyon TL'nin üzerinde paranın (rüşvet) yukarıda adı geçen şahıslar tarafından kendisinden istendiği ancak söz konusu rüşveti ödemekten imtina etmesi nedeniyle şahsının zor günler geçirdiği, sermaye piyasasında şirketinin değer kaybettiği iddia edilmiştir. İddialar kapsamında adı geçen şahıslar ve SİNEREN'in WhatsApp üzerinden konuşmaları da paylaşılmıştır. Söz konusu paylaşımlar açıkça göstermektedir ki; bahsedilen şahıslar sadece SİNEREN'den değil çeşitli iş insanlarından aynı amaçla rüşvet talep etmekte, rüşvet talepleri kabul edilmediğinde bu defa kendileriyle ilintili ''Danışmanlık Şirketleri''ni aracı yaparak dolaylı yollardan kendilerine para akışı sağlamaktadır. Söz konusu eylemlerin SPK başkanlığı yapan kişinin Sineren’e ait şirketlerin işlemlerini yapmak için yüksek meblağlı bedel ödemek zorunda bırakılması irtikap, diğer kamu görevlilerinin ve siyasilerin işlemleri hızlandırmak için talep ettikleri bedeller ise Rüşvet suçunu oluşturmaktadır.
Binali YILDIRIM’ın danışmanı olan Salih ORAKÇI; Vizyon Marka şirketinin SPK ve bürokraside olan işlerinin takibi için hukuka aykırı bir şekilde şirkete yardımcı olmuştur. Bunun karşılığında kendisine Vizyon Marka şirketinden hisse devri yapılmıştır. Hisse devri kayıtlarında 390.000 TL olarak gözükmekle birlikte çok kısa bir süre sonrasında yani kırk gün sonra 1.500.000 TL kar avansı adı altında Salih ORAKÇI’yahaksız ve hukuka aykırı ödeme yapılmıştır. Bu ödemenin hukuktaki karşılığı rüşvet suçunu oluşturmaktadır.
Sedat PEKER'in iddialarının ardından ulusal medya ağı Halk TV'de yayınlanan 'Asıl Mesele' programına katılan SİNEREN'in 27.08.2022 tarihinde canlı yayında yaptığı konuşma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelendiğinde de görüleceği üzere; Sedat PEKER'in iddialarının yukarıda bahsi geçen rüşvet ağının diğer tarafı olan ilk ağızdan doğrulandığı, bahsi geçen şüpheli şahısların rüşvet ağı kurarak borsada işlem gören şirketlerde çeşitli iş insanlarına ''yardım'' veya ''danışmanlık'' adı altında rüşvet talep ettikleri ve aldıkları sabittir. Bahsi geçen şüpheli şahısların TCK m. 252 ve İlgili maddelerde tanımlanan ve 6362 sayılı SPK’da yer alan Bilgi Suistimali suçu/suçları işlediği kanaatindeyiz. Yapılacak soruşturma ile elde edilen bilgiler de belirlenecek diğer suçları ve şüphelileri açığa çıkaracaktır.
SPK’da ki bütün bu yolsuzlukların daha çok üç ihtimalde ortaya çıktığı görülmektedir. Şirketlerin halka arzlarında, bedelli sermaye artırımında ve şirketlere verilen cezaların indirilmesi veya silinmesi işlemlerinde yolsuzlukların yapıldığı anlaşılmaktadır.
B) Nurettin CANİKLİ ve TMSF’ye ilişkin iddia ve ifşalara ilişkin olarak;
Eski TMSF yöneticisi Abdullah Güzeldülger ve Metin Cihan (@metcihan) isimli gazeteci twitter hesabı üzerinden iddia ve ifşaatları neticesinde; AK Parti MKYK üyesi ve AK Parti Ekonomi İşlerinden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini sürdüren, iddia edilen dönemde ise TMSF’den de sorumlu Başbakan Yardımcısı olan şüpheli Nurettin Canikli hakkında TMSF’ de yolsuzluk ağına ilişkin gerekli tahkikatın yapılarak soruşturma açılması ve şüphelinin yargılanması gerekmektedir. Şöyle ki; iddiaya göre şüpheli Nurettin Canikli BOYDAK Holdingle birlikte yolsuzluk girişimlerini KOZA Holding bünyesinde de devam ettirmiştir. Öncelikle isnadedilen iş bu suçları işleyebilmesi için şeklen TMSF de olan atama yetkisini nüfuzunu ve siyasi ilişkilerini kullanarak çıkarılmasını sağladığı 6 Ocak 2017 tarihli 679 sayılı KHK ile kendi uhdesine alıp TMSF’yi devre dışı bırakarak atamaları doğrudan kendisi yapar olmuştur. Şüpheli el konulan şirketlere elde ettiği yetkiye dayanarak doğrudan yakın çevresini kayyum olarak atayarak kendisini güçlendirmekle birlikte yolsuzlukların yapılmasına uygun bir zemin hazırlamıştır.
İddialara göre yolsuzluk yapılan şirket olan Koza yönetimine şüpheli tarafından Fatih Salih Paşaoğlu, Hanife İrem Sarp ve İsmail Özkaya atanmıştır. Bu kişiler şüpheli Nurettin Canikli’nin yakın çevresinden olup Koza ve diğer şirketleriyolsuzluk amaçlarına uygun yönetmek için kullanılmışlardır. Hanife İrem Sarp, şüphelinin baldızı olmakla birliktedanışmanı olarak, Fatih Salih Paşaoğlu özel kalemi ve şoförüolarak ve İsmail Özkaya danışmanı olarak görev yapmakta iken şirketler üzerinden yolsuzluk ağına katılarak şüpheli ad ve hesabına organize bir şekilde suç işlemişlerdir. Şüpheli Nurettin Canikli Koza grubunda bu yönetim etkinliğini sağlayarak kendi istediği kararların kolaylıkla alınmasını sağlamıştır.
Şüpheli Nurettin Canikli, kendi Yeminli Mali Müşavirlik ofisi olan Çözüm Danışmanlık şirketi ile aynı adreste kurulu olan ve “Palmiye” isimli apartmanın bulunduğu 20/1 numaralı dairede FSA Tarım Hayvancılık, Orsan Tekstil, FSA Tanıtım, Çözüm Danışmanlık, Simin Tekstil, CGN Enerji, EtezyenEnerji, Doğanyurt Enerji, Knot Enerji, Iras Yapı, Pal Kafeterya, Alti Petrol, Seç Öğrenci Yurtları, Teorem Danışmanlık, Yörünge Denetim YMM, İlim Bağımsız Denetim, DK Doruk Beton, Orbit YMM, DK Tarım Hayvancılık, Vinca Dış Ticaret olmak üzere toplamda 20kadar şirketi kurdurup şirketleri aynı adreste gösterip kuruluşlarını yaparak şebeke ilişki ağını interaktif bir şekilde sürdürmüştür. Bu şirketlerin kurucuları ve ortaklarının şüpheli Nurettin Canikli’nin çok yakın akrabaları veya yakın çalışma arkadaşları oldukları görülmektedir. Aynı şekilde bu şirketlerden 15 tanesinin kurucusu ve hakim ortağının Recep Çörekçi isimli şahıs olduğu ve bu şahsın şüphelinin hemşerisi olduğu ve şahsın ekonomik ve sosyal bakımdan bu şirketlerin sahipliğini gerektirir ekonomik gücünün bulunmadığıwhatsapp yazışmalarından görüleceği üzere ve şüpheli Nurettin Canikli’den talimat alarak hareket ettiği iddia edilmektedir. Şüpheli Recep Çörekçi bu şirketlerdeki hisselerin gerçek sahipliğini perdeleyerek menfaat temin etmiştir. Şüpheli Nurettin Canikli el konulan şirketlere doğrudan atadığı kayyumlar ile birlikte kendi iş yerinde kurdurduğu diğer şirketleri irtibatlandırarak (ticari ilişkiler ihdas ettirerek) bu şirketlerden haksız kazançlar elde etmek suretiyle şirketleri ve kamuyu zarara uğrattığı iddia edilmektedir. Sayın savcılığınızca yapılacak tahkikat neticesinde suç ağı içerisinde olan şirketlerin tamamının aynı adresi kullandığı tespit edilecektir.
Bu doğrultuda Ak Parti ilçe yönetiminde yer alan Muhammed Emin Sarıoğlu şüpheli Nurettin Canikli imzası ile Boydak holdinge kayyum olarak atandıktan sonra yine şüpheli Canikli’nin Koza holdinge atadığı kayyum ile ortak şirketler kurup ihaleler almış ve isnat edilen suç ağını kurmuşlardır.
Şüpheli yine 15 Temmuz’dan sonra el konulan şirketleri TMSF’ye devrederek şirketlere (boydak, koza, akın, dumankaya, aydınlı vd.) yakınlarını yerleştirip çeşitli yöntemlerle haksız kazanç elde etmiştir. Şüpheli Boydak Holdinge kayyum olarak atadığı Ertunç Laçinel üzerinden yolsuzlukları gerçekleştirdikten sonra bu hususlar ortaya çıkıp Meclis gündemine geldiğinden Ertunç Laçinel görevden alınarak yerine yine suç ağına dahil olan yakınlarını göreve getirmiştir. Şüpheli Nurettin Canikli tarafından Boydak holdinge kayyum/ceo olarak atanan Ertunç Laçinel, Slovakya da kurulu kendi şirketi TEFELA isimli şirketin temsilcisi olan Lucas Zvala isimli şahsa İNTİON isimli yeni bir şirket kurdurarak bu şirkete Boydak Holdingin Münih de kendi mülkü olan bir lojistik merkez olduğu halde Slovakya da yeni bir lojistik merkez kurmak üzere anlaşma yaptırıp bu sözleşmeyi yönetim kurulu başkanı Yılmaz Şener imzalamadığı için bizzat şüpheli Nurettin Canikli tarafından imza sirküleri değiştirilerek Yönetim kurulu başkanı aradan çıkarılarak diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından imzalatılmıştır. Ancak lojistik merkez kurulmadığı gibi ayrıca Boydak Enerji ve Berg Elektrik şirketleri üzerinden Boydak holding milyonlarca EURO zarara uğratılmıştır. Bu suç ağı artık gündeme gelip ortaya çıkarıldıktan sonra suç ortaklarının hukuki korunmasını temin için şüpheli Nurettin Canikli siyasi ve kamu gücünü de kullanarak torba yasa içerisinde yer alan madde ile kayyumlara idari, cezai ve hukuki dokunulmazlık sağlamıştır.
Görüldüğü üzere şüpheli siyasi ve kamu gücünü kullanarak 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirerek kayyum borsası kurup, yönetip sonrasında da kendi menfaatleri doğrultusunda çıkar elde etmiştir. Şüphelinin isnat edilen yukarıda yazılı suçlara ilişkin kurmuş olduğu suç ağının tespiti ve akabinde yargılanması yolsuzlukları ortaya çıkaracak ve kamu vicdanını rahatlatacaktır.
Tüm bu hususlar ivedilikle araştırılmalı; beyanlarda ismi geçen kişilerin aralarındaki irtibatı ortaya çıkaracak biçimde iletişimin tespiti işlemleri yapılmalı; uçuş kayıtları, gittikleri ülkelerdeki faaliyetleri incelenmeli iddialar ile örtüşüp örtüşmediği ortaya çıkarılmalıdır. Başta videolarda ve twitteradresinde yapılmış olan açıklamalar, itiraflar ve iddialarüzerine tüm şüphelilerle ilgili soruşturma yürütülerek her bir olayın detaylı şekilde soruşturulması gerekmektedir.
Genel Başkanımız Sayın Ahmet DAVUTOĞLU'nunBaşbakanlık yaptığı dönemde ülkemizde yapılan yolsuzluğun önüne geçmek için “Şeffaflık Yasası”, ''Siyasi Ahlak Yasası''ve ''İmar Yasası Değişikliği'' gibi çalışmalara başladığında kendisine parti içi darbe yapılmış ve kendisinin Genel Başkanı olduğu partiden ihraç süreci başlatılmıştır. Genel Başkanımız önderliğinde kurulan Gelecek Partisi tarafından 10.02.2021 tarihinde açıklanan ''Temiz Siyaset Belgesi'' ile ülkedeki otoriterleşme ile yolsuzluklar arasındaki yakın bağın ortadan kaldırılması; israf, rüşvet ve yolsuzlukla nasıl etkin mücadele edileceği belirtilmiştir.
Yukarıda belirttiğimiz iddialarla ile ilgili suç duyurusunda bulunma zarureti doğmuştur. Yapılacak soruşturma ile bahsedilen iddialarda adı geçen şüpheliler ve ilgili suçlarla ilgili kamu davası açılmasını Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan talep ederiz.
HUKUKİ NEDENLER: Anayasa, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu, SPK Kanunu ve ilgili yasal tüm mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER::
1- Sedat PEKER isimli şahsın YouTube videolarındanTwitter uygulamalarından kişisel hesaplarından yapmış olduğu paylaşımların tespit edilmesi ve incelenmesini,
2- Mine Tozlu SİNEREN ve şüpheli şahıslar arasında geçen WhatsApp konuşmalarına ait ekran görüntüleri, video kayıtları ve sözleşmeler,
3- Mine Tozlu SİNEREN’in 27.08.2022 tarihinde ulusal medya ağı Halk TV'de yayınlanan 'Asıl Mesele' programında canlı yayın konuşması,
4- Yapılacak soruşturma neticesinde resen elde edilecek her türlü bilgi, belge, fotoğraf, video kaydı, ses kaydı ve sair deliller
SONUÇ VE İSTEM : Açıklanan ve re’sen dikkate alınacak sebeplerle;
1-) Sedat Peker isimli kişiye ait olanhttps://www.youtube.com/user/pekersedat adresindeki Youtube hesabında ve @delicavus_nth kullanıcı isimli twitteradresinde yazılı olan açıklamalar neticesinde savcılığınızca yapılacak araştırmalar neticesinde tespit edilecek tüm kişiler hakkında üzerlerine atılı örgüt kurma ve yönetme, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu kaçakçılığı, cinsel saldırı, insan öldürme, tehdit, silah kaçakçılığı ve tespitedilecek diğer suçlardan kamu davası açılmasına,

2-)Şüpheli Nurettin Canikli ile ilgili yukarıda açıklanan hususlar ışığında isnat olunan suçların araştırılarak belirtmiş olduğumuz ve sayın savcılığınızca tespit edilecek diğer suçlardan kamu davası açılmasına,
3-) Görevleri olmadığı halde karıştıkları suçlar neticesindeismi geçen bakanlar ve milletvekilleri hakkındaki soruşturmanın da genel hükümlere göre yürütülereksoruşturma sonucunda hazırlanacak fezlekenin derhal TBMM başkanlığına gönderilmesine,
4-) Tüm şüphelilerin mal varlıklarına tedbir kararı konulmasına,
5-) Tüm şüpheliler hakkında delillerin karartılmasını ve şüphelilerin kaçmasını engellemek için adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına,
6-) Cezalandırılmalarını temin amacıyla gerekli soruşturmanın ivedilikle ve etkin şekilde yapılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.01.09.2022
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN
GELECEK PARTİSİ