ERKEN HABER - Hatay Büyükşehir Belediye (HBB) Başkanı Lütfü Savaş, kentin bundan önce çok yangınlar, depremler gördüğünü ama küllerinden tekrar doğmasını bildiğini söyledi.
Savaş, HBB Kriz Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 11 il arasında en fazla can ve mal kaybının Hatay'da yaşandığını söyledi.
Depremden etkilenmeyen çalışanlarıyla kurtarma ve hayatını kaybeden vatandaşların defin işlemlerini yaptıklarını belirten Savaş, "Hayatta kalan vatandaşlarımızın kış şartlarından yaza daha sağlıklı çıkması için gayret sarf ettik. Deprem başta şehrimizde ve 11 ilde birçok şeyi aldı götürdü, insanlarımız büyük tramvalar yaşadı. Gerek sağlık, ekonomik, fiziksel ve ruhsal birçok şeyimizi kaybettik." diye konuştu.
Kentin yeniden inşası, gelecekteki afetlerden etkilenmemesi için sivil toplum kuruluşları, kurumlar, bazı üniversitelereler ve yurt dışından bazı kurumlarla temas kurduklarını aktaran Savaş, şöyle devam etti:
"Kentin yeniden inşası için Birleşmiş Milletler (BM) himayesindeki Smart City'le anlaşma yaptık. Bu şehir, bundan önce çok yangınlar, depremler gördü ama küllerinden tekrar doğmasını bildi. Bu şanssız günü hep birlikte yaşadık ama bu günün üstesinden gelmek Hatay'ı tekrar modern kimliğiyle ayağa kaldırmak ve akıllı şehirler içerisine sokmak bizim elimizde. Biliyoruz işimiz çok zor ama bu imkansız değil."
"BM İLE ANLAŞMA YAPTIK"
Toplantıda açıklama yapan Savaş, “İlk 10 günden itibaren yaralarımızı nasıl saracağımızı ve Hatay’ı bundan sonra nasıl dimdik ayakta tutarız, bir sonraki depremde insanların hayatını kaybetmesini nasıl önleriz diye çalışmalara başladık. Sivil toplum örgütlerimiz, kurum ve kuruluşlarımızla, üniversitelerimizle, yurtdışındaki sivil toplum örgütleriyle temasa geçtik. Şehrimizin bundan sonra bu gibi afetlerden minimum seviyede etkilenmesi için, şehrimizin akıllı, sağlıklı, güvenli ve sürdürülebilir istedik. Bunun için Birleşmiş Şehirler kuruluşu ile irtibata geçtik. 22 gün önce çalışmalarımıza başladık ve Birleşmiş Şehirler ile bir anlaşmaya vardık. El birliği ile Hatay’ı daha sağlıklı bir şehir nasıl yaparız, diye çalışma yaptık. Konuttan enerji üretim ve tüketimine, ulaşıma, eğitime ve yenilebilir enerji üretimine, bunun tasarruflu şekilde ev ve iş yerlerinde kullanılmasına varana kadar ‘yaşanabilir ve sürdürülebilir’ bir şehri nasıl yapacağımızı konuştuk. Sonuç itibariyle anlaşmaya vardık. Bundan sonraki süreçte hem bizim kendi üniversitelerimizden ve yurt dışından görüştüğümüz uzmanlar, hem de Birleşmiş Şehirler himayesindeki 25 tane uzman ile Hatay’ı tarihi kimliğiyle, kültürel birikimiyle yeniden inşa edeceğiz” dedi.
‘KENDİMİ VATAN HAİNİ İLAN EDERİM’
Şehri terk etmeyeceğini söyleyen Savaş, “Beni arayıp, ‘Milletvekilliğine aday olacak mısınız’ diye soruyorlar. Bugün istifa edip, milletvekilliği adaylığı konusunu konuşacak olursak ben kendimi vatan haini ilan ederim. Güzel günlerde biz hemşehrimizle birlikte bu şehri yönettik, en kötü günde bizim bu şehri terk etme lüksümüz yok” dedi.
‘GEÇ OLSUN AMA SAĞLIKLI OLSUN’
Bilime uygun hareket edeceklerini belirten Savaş, “Bilim, artçı sarsıntıların devam edeceğini söylüyor. Bilim insanları artçılar devam ederken, temel atmanın doğru olmadığını söylüyorlar. Artçılar devam ederken yapılan binanın sakat olduğu anlamına geliyor. 1 senede değil de 1,5 senede yapılsın. Bina yapımları hızlandırılsın ama daha geç yapılsın. Erken yapıp da insanları sıkıntılı evlerde oturtmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Deprem bilimsel bir gerçektir. Bu durumun siyasete evrilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle geç olsun ama sağlıklı olsun diyorum” diye konuştu.
‘BİZ KİMSEYE ‘KONTEYNER GÖNDERMEYİN’ DEMEDİK’
Konteyner gönderilmesini istemediği yönündeki iddialar hakkında konuşan Savaş, “Bu süreçte konteyner yetişmiyor. Pahalı ve gittikçe de fiyatı arttı. Hem de 2 konteyneri 1 TIR getirebiliyor. Konteyneri kışın ısıtman gerekiyor, yazın klima takman gerekiyor. İşi bittiğinde bertaraf etme şansın yok. Çevre kirliliğine neden oluyor. Ancak çadır çok daha ucuz. 1 TIR’da yüzlerce çadır getirilebiliyor ve yüzlerce aileye destek olunabiliyor. Çok ucuz olduğu için çok alınıp, daha fazla insanımıza katkı sağlanabiliyor. Aynı zamanda Hatay’da 8 ay yaz, 4 ay da kış oluyor. Çadırda klimaya ihtiyaç yok ve çok daha fazla insanın çadırdan faydalanabileceği düşünüldüğü için AFAD ile birlikte karar alındı, o karar alınırken ben de vardım. Ben bu kararı paylaştım. Bize 1 TIR’da 2 konteyner göndereceğinize çok sayıda çadır gönderin, daha fazla insana ulaşalım, dedim. Çünkü o günler hava soğuktu ve yağmur vardı. İnsanlar battaniye bulduğuna bile seviniyordu. Günün şartlarına göre bunun konuşuluyor olması lazım. Biz kimseye ‘Konteyner göndermeyin’ demedik. Acil olması nedeniyle, daha fazla insana ulaşmak için ‘çadır’ dedik. Konteyner gönderenleri kabul ediyoruz. Biz de konteyner alıyoruz. Mansur Yavaş’ın konuşmasının bir kısmını almışlar. Sanki Lütfü Savaş konteyner istemedi gibi lanse etmeye kalkıyorlar. Bunları bu süreçte çok gördük. Biz burada acıları dindirmeye, Hatay’ı ayağa kaldırmaya çalışırken, birileri sosyal medya üzerinden çamur atma peşinde” ifadelerini kullandı.