ERKEN HABER - ‘Üç harfliler’ olarak nitelendirilen zincirler enflasyonun sebebi olarak gösterilirken devlete ait Tarım Kredi Market’teki birçok kalemde fiyatların daha yüksek olması dikkat çekti. Buna rağmen bilançoda eksi yazması ise ‘Zarar ediyor ama millete ucuz ürün de ulaştıramıyor’ yorumlarını getirdi. Kooperatifin zararı soru işaretlerine yol açarken asıl sorunun izlenen politikalarda olduğunu gösterdi.

ZİNCİR MARKET Mİ, DEVLETİN MARKETİ Mİ?

Türkiye’de kronik hale gelen hayat pahalılığı haneleri zorlarken hükümet kanadından marketleri sorumlu tutan açıklamalar geldi. Hedefe konulan zincirlerde ürünlerin yüksek fiyattan tüketicilere ulaştırıldığına ilişkin paylaşımlar yapıldı. Ancak devlete ait Tarım Kredi Marketlerde etiketlerin birçok kalemde ya aynı ya da daha yüksek olması tartışma yarattı. ‘Madem öyle önce devlet rafa uygun ürün koysun’ çağrıları yapıldı.

zincir market-1

TARIM KREDİ DE DURUM NE?

Pirinç TKK'da 28.90 TL olurken BİM'de 22 liraya satıldı. Süt de TKK'da 16.90'dan rafa konurken BİM'de etikete 14.75 yazıldı. Devlet marketinde indirim söylemlerine rağmen fiyatlar cep yakarken Kooperatif Market’in bilançoyu tutturamaması ise dikkat çekti. Tarım Kredi geçen yıl 250 milyon TL zarar etti. Pahalı satış yapılırken cepten yenmesine yol açan çarpıcı tablo tartışma yarattı. 'Bu zarar nereden geliyor?' soruları yöneltildi.

ZİNCİRE TEHDİT

Zamlarla enflasyonu patlattığı ileri sürülen zincirler için ‘kilit vurulsun’ çağrıları yapıldı. Son olarak BİM CEO’sunu hedef alan Ekmek Üreticileri Federasyonu Genel Başkanı Murat Kavuncu “Biz bayrak için çalışıyoruz sen racon kesiyorsun. Ekmeğini keserim, sen kimsin” ifadesini kullandı. MHP’li Erkan Akçay da “Para cezası bunları ıslah etmemiş. Fahiş fiyatı sürdürenler kapatılmalı” dedi. Günlerdir devam eden ağır ithamlar, tehditler karşısında iş dünyası örgütlerinin hiçbir açıklama yapmaması ise dikkat çekti.

ÖLÜMLE TEHDİT EDİLENE ÖZÜR DİLEMEK DÜŞTÜ

BİM CEO’su Galip Aykaç “Sayın Bahçeli hassasiyet gösterdi. Maksadım kendisini kırmak değildi, kusura bakmasın” açıklamasıyla Gıda Perakendecileri Derneği Başkanlığı’ndan istifa etti. DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, dikkat çeken paylaşımda bulundu: Ölümle tehdit eden, iktidar ortağının ortağı olunca tehdit edilene özür dilemek düşüyor... Birkaç gün gecikse terörist ilan edilecekti.

Zincir marketler enflasyonun sebebi olarak gösterilirken, devlete ait Tarım Kredi Marketlerinde fiyatların çok da farklı olmaması tepkilere neden oldu. Hemen hemen aynı olan fiyat etiketlerine rağmen 3 harfli marketlerin kârlarının artması karşısında Tarım Kredi’deki zarar soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Yaklaşık 250 milyon liralık zarar ‘kimin için zarar ediyor’ yorumlarını getirdi.

Ekonomi yönetiminin aldığı geçici önlemler gıda enflasyonunu durdurmaya yetmedi. Dün açıklanan verilere göre, enflasyon düşerken gıda fiyatları içecek hariç 3 haneye çıktı. Hükümet’in bu sorunu çözmek adına attığı adımlar yetersiz kalınca yine suçlu dışarıda arandı. Yeniden denetim timleri kuruldu ve 3 harfli zincir marketlere denetim hızlandı. Tartışmaları BİM Yönetim Kurulu Başkanı Galip Aykaç, alevlendirdi. Artan enflasyondan sorumlu olmadıklarını ifade eden Aykaç, gelen eleştirilere karşı da ‘enflasyon bizim sayemizde düşüyor’ yorumunu yaptı. Son birkaç yılda yüzde 4-5 seviyelerinde kâr ettiklerini söyleyen Aykaç “Domatesi bedavaya alsak bile raftaki fiyatı 7.5 lira olur” dedi. Tüm bu tabloda zincir marketler açıklanan verilere göre, az da olsa kâr ederken, devlete ait Tarım Kredi Marketlerinin nasıl zarar ettiği tartışma konusu yarattı. Amacı ucuza ürün satmak olan Tarım Kredi Marketleri hemen hemen 3 harfli zincir marketlerle aynı etiketi kullanması dikkatlerden kaçmadı. Bu pahalılığa rağmen bilançoda eksi yazması ise ‘Zarar ediyor ama millete ucuz ürün satmak için değil’ yorumlarını getirdi. Etiketlerin birçok kalemde ya aynı ya da daha yüksek olması tartışma yarattı. ‘Madem öyle önce devlet rafa uygun ürün koysun’ çağrıları yapıldı.

market poşet

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, pahalılığa karşı ‘Piyasayı dengeleme’ görevi verdiği Tarım Kredi Pazarlama ve Marketçilik Anonim Şirketi 2021 yılında rekor zarara imza atmıştı. Tarım Kredi Pazarlama ve Marketçilik, 2021 yılında 2 milyar 176 milyon 540 TL satış cirosuna ulaştı. Satışların maliyeti de 1 milyar 873 milyon 493 TL oldu. Şirketin esas faaliyet zararı ve finansman gideri öncesi faaliyet zararını da içeren toplam zararı ise mali raporlara 249 milyon 65 bin 389 TL olarak kaydedildi.

KASA FİŞİ HEMEN HEMEN AYNI TUTUYOR

Bakan Bilgin, EYT maaşlarını açıkladı Bakan Bilgin, EYT maaşlarını açıkladı

Fiyatların gayet uygun denildiği Tarım Kredi Kooperatif Marketleri, BİM ile hemen hemen aynı etiket politikası uyguluyor. Bazı ürünlerde ufak farklılıklar gözükse de fiyatlar birbirini dengeliyor. Örnek vermek gerekirse, Tarım Kredi’de yağlı süt 14.75 lira. Bu fiyat BİM’de de aynı. 1.75 kilogramlık yoğurt 38.5 liraya satılırken, BİM’de 1.5 kilogramlık yoğurt 29.5 lira. Kilograma vurulduğunda BİM 2 lira 44 kuruş daha ucuz. Tarım Kredi’de 7 kilogram çamaşır deterjanı 104 lira. Zincir markette ise 8 kilogramı 99 lira 50 kuruş. 500 gram makarna 7.10 lira, iken BİM’de 7.25 lira. 1 kilogram tereyağ Tarım Kredi’de 144.90 lira. Diğer markette ise 135 lira. 500 gram çay ise 44.5 liraya satılırken, diğer markette 26 liradan etiketlenmiş. Birçok ürünün ise fiyatı hemen hemen aynı. Bazılarında ufak ucuzluklar bulunurken, paylaşılan fiyatlarda toplam fiyatta çok değişim yok.

market

‘25 ÇEŞİT TEMEL İHTİYAÇTA FARK 20 KURUŞ’

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla indirim yapan Tarım Kredi Market ile bir zincir marketin fiyatlarını karşılaştırdı. Her iki marketten de 25 çeşit temel ihtiyaç ürünü alışverişi yapan Bakırlıoğlu, “İki market arasındaki fark sadece 20 kuruş. Ürünler arasındaki fiyat farkları kuruşlarla ifade edilecek kadar birbirine yakın. Madem marketler zam yaparak enflasyonun artmasına neden oluyor, o zaman Tarım Kredi Market neden aynı fiyat politikası uyguluyor? Bu durumda kime inanacağız” diye sordu. Bakırlıoğlu şöyle devam etti: “Tarım Kredi Kooperatifi’nin marketlerini gezen, ‘Fiyatlar gayet uygun’ diyen, temel ürünlerde indirim talimatı veren, ‘Market sayısını arttırın’ diyen Cumhurbaşkanı’na mı inanacağız? Yoksa üç harfli marketleri fiyat artışlarının sebebi olarak gören, hatta ‘FETÖ’cü’ ilan eden Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı Bahçeli’ye mi? Zincir marketlerin enflasyonun nedeni olarak gösterilmeleri, iktidarın ve küçük ortağının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.”

market poşet2

‘LAN SEN KİMSİN EKMEĞİNİ KESERİM SENİN’

Zamlarla enflasyonu patlattığı ileri sürülen zincirler için ‘kilit vurulsun’ çağrıları yapıldı. Son olarak BİM CEO’sunu hedef alan Ekmek Üreticileri Federasyonu Genel Başkanı Murat Kavuncu “Lan sen kimsin! 2 gündür çılgına döndük... Yavrum... Seni o avenelerinle beraber, mağazalarınla beraber alır, aldığın yere sokarız. Tüm BİM mağazalarındaki ekmeğini keserim senin. Biz devletimiz, ülkemiz, bayrağımız, sancağımız için çalışıyoruz. Türkiye’ye değer katmak adına çalışıyoruz. Sen kalkıyorsun burada bize racon kesiyorsun. Sektörde aynı alanda faaliyet gösteren bir grubuz. Tüm BİM mağazalarındaki ekmeğini keserim senin. Ne Sayın Cumhurbaşkanımız ne de Sayın Devlet Bahçeli’yi kimseye yem ettirmeyiz” ifadesini kullandı.

‘TUTTUĞUNUZ KÖŞE BAŞLARI MEZARINIZ OLUR’

MHP’li Erkan Akçay da “Para cezası bunları ıslah etmemiş. Fahiş fiyatı sürdürenler kapatılmalı. BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç denen şahıs liderimizin açıklamalarını üstüne alıp çıkmış haddini aşan bir üslup, tavır ve tarzda açıklamalar yapmıştır. Seni ve senin gibi sıyırtmaları uyarıyorum; Vatandaşı zor durumda bırakacaksınız liderler uyarınca da çıkıp kabadayılık yaparcasına açıklama yapacaksınız öylemi; kime kimlere hangi güce güveniyorsanız bütün güvendiğiniz güçlerle birlikte hepinize diyorum tuttuğunuz köşe başları mezarınız olur. Bu memleketi bu sokakları siz siz olun sakın sahipsiz sanmayın. Bilinmelidir ki bu mücadele hiç bitmeyecek, ancak güçlü Türkiye’nin yükselişine kimse set vuramayacaktır” dedi.

market1

NE MÜSİAD’DAN NE DE TÜSİAD VE İTO’DAN SES VAR

Günlerdir devam eden ağır ithamlar, tehditler karşısında iş dünyası örgütlerinin hiçbir açıklama yapmaması ise dikkat çekti. MÜSİAD, TÜSİAD ve İTO gelişen olaylar karşısında sessizliğini koruyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında zincir marketlere ilişkin FETÖ soruşturması çağrısı yaparak şunları demişti: “Zincir marketlerde gün aşırı yapılan zamların toplumsal ve ekonomik huzurumuza tahammülsüzlük olduğu kanaatindeyiz. Ticaret Bakanlığımızın fırsatçıların üzerine kararlılıkla gideceğinden, keyfi ve hatta sinsi bir plan dahilinde fiyat etiketlerini şişirenlerden adli ve idari manada hesap soracağından kuşku duymuyoruz. Vatandaşlarımızın kesesine dokunan kim olursa olsun karşısındayız. Sürekli zam yapan zincir marketlerin FETÖ’yle irtibat ve ilişkisinin titizlikle araştırılması gerektiğine de inanıyoruz.” Galip Aykaç ise Bahçeli’nin açıklamasından sonra yaptığı konuşmada “Size burada ekmek yedirtmeyiz’ diyen yerel yöneticilere, ziraatten haberi olmayan İstanbul Ziraat Odası başkanına, FETÖ terör örgütüyle bizi tehdit eden parti liderlerine söyleyeceklerimiz var... Bize bakarak ya bir tuğla da ben koyayım bu binanın temel taşına demeyen, bir tane dikili ağacı olmayan insanlar sizlere ve bizlere bu yakıştırmayı yapıyorlar. Bre ahlaksızlar, bre densizler sizlere bundan sonra sizin tonunuzda cevap vereceğim bilesiniz” ifadelerini kullanmıştı.

‘HASSASİYETİ ÜZÜLEREK İZLEDİM KUSURA BAKMASINLAR’

MARKET-1

Gıda Perakendecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Galip Aykaç görevinden istifa ettiğini duyurdu. Aykaç, 18 Ocak 2019 tarihinden bu yana bu görevde bulunuyordu. Dernekten yapılan yazılı açıklamada, bu görevi yerine getirirken en önemli rol derneğin tüm üyelerinin oylarıyla seçilen Yönetim Kurulu üyelerine düştüğü belirtildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Son dönemlerde basın ve sosyal medyaya oldukça çarptırılarak gündeme getirilen suçlama ve eleştiriler neticesinde Gıda Perakendecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeliğinden istifa etme kararı aldığımı belirtmek isterim. Bilinmesini isterim ki Gıda Perakendecileri Derneğinin bugüne kadar hiçbir siyasi yapıyla ilişkisi olmamıştır ve yaptığım açıklamaların hiçbiri işini hakkıyla yerine getiren medya ve basın mensuplarına yöneltilmemiştir. Gündeme getirilen spekülasyonlar sonrası Sayın Devlet Bahçeli’nin hassasiyet gösterdiğini de üzülerek izledim. Maksadım asla kendisini kırmak değildi. Kusura bakmasınlar lütfen. Kararımın, maalesef basına servis edilen ŞOK Marketler Ticaret AŞ’nin dilekçesinde yer alan taleple ve içerikle hiçbir ilgisinin olmadığını özellikle belirtmek isterim. Benden sonra başkanlığı üstlenecek arkadaşımıza başarılar diler ve bundan sonra da tüketicilerimize, yoğun bir rekabet içinde uygun fiyat ve iyi kalitede ürünleri sunmak için canla başla çalışmaya devam edeceğimi bildiririm.”

market4

ET VE SÜT KURUMU: ZARAR EDİYORUZ ET 120 LİRAYA ÇIKMALI

Türkiye Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mustafa Kayhan “Üreticilerimiz şu anda finans maliyetini, enflasyon muhasebesini yapmasına rağmen şu anda sermayemizden yüzde 20 oranında zarar etmekteyiz. Böyle giderse artık Ziraat Bankası borçlarını ödeyemez hale geleceğiz. Ahırların yüzde 30-40’ı boşaltılmış ve artık üreticilerimizin diğer kalan kısmı hayvanlarını satıp, hayvancılığı yapmama kararındalar. Bizim ricamız, acil olarak etin 120 TL bandına çıkarılmasıdır” dedi. Kayhan, şöyle konuştu: “Türkiye gibi güçlü bir ekonomi, genç bir nüfus dışarıdan et almaya kalkıştığı zaman aslında dünya fiyatlarını da yükseltme potansiyelindedir. Çünkü çok bol bir ürün değildir. Biz kırmızı ette kendi kendimize yeterli bir üretim stratejisi geliştirmek zorundayız. Bunu da kendi hayvan potansiyelimizi en verimli şekilde eş zamanlı yaparak üretmek zorundayız. Bunun yolu da şudur: Bir kere biz tedarik zincirini ıslah etmek zorundayız. Kırmızı et tedarik zincirine baktığımız zaman mera bölgesindeki ham danalar toplanıyor. Sonra besici arkadaşlar onlardan alıyor. Daha sonra 6-7 ay beside tutuyor. Sonra başka bir et komisyoncusu ondan alıyor. O da sanayiciye veriyor. Oradan perakendeye gidiyor. Çok aktörlü ve manipülasyona çok açık bir tedarik zinciridir. Aslında taraflardan biri kazanmaya çalışırken, diğer taraf gelir kaybına uğruyor. Bu sağlam ve sürdürülebilir bir tedarik zinciri değildir.”